IP'niz: Bilinmeyen · Durumunuz: KorunuyorKorunmuyorBilinmeyen
Blog In Depth

IPv4 vs IPv6: Aralarındaki Fark Nedir?

Dünyadaki tüm IP adresleri tükendiğinde ne yaparsınız? Dünyayı kurtarmak için yeni bir internet protokolü icat edersiniz. IPv6 bu şekilde ortaya çıktı ve uzun zamandan bu yana da dijital hayatın bir parçasını oluşturuyor. Ancak internet protokolü sürüm 6, halen öncülü olan internet protokolü sürüm 4 kadar yaygın şekilde kullanılmıyor. Peki, IPv4 ve IPv6 arasındaki farklar nedir ve biri diğerinden iyi midir? Aşağıda IPv4 ve IPv6 nedir sorusunu sizin için cevaplıyor ve bu iki protokolü karşılaştırıyoruz.

Ilma Vienazindyte

Ilma Vienazindyte

Dec 01, 2020 · 5 dakikalık okuma

IPv4 vs IPv6: Aralarındaki Fark Nedir?

IPv4 Nedir?

Öncelikle IPv4 adresi nedir sorusunu cevaplayalım. İnternete bağlanan her cihazın veri gönderip almak için bir adrese ihtiyacı vardır. Bilgisayar mühendisleri, 80’li yıllarda bu sorunu internet protokolü sürüm 4 ile çözmeye çalışmıştır. Bu protokol 32-bit nümerik adreslerden oluşur ve matematiksel olarak 4.3 milyar adet farklı adres oluşturabilir. Bu yüksek bir rakam gibi görünebilir ancak günümüzde internete bağlanan cihazların sayısındaki artış dikkate alındığında, kısa bir süre içinde bu limite ulaşacağımız açıktır. Üstelik internetin erken dönemlerinde, binlerce IPv4 adres verisi büyük şirketler tarafından toplu olarak satın alınmıştır. Kısacası, IPv4 adresleri tükenmek üzeredir ve bir adresi olmayan hiçbir cihaz internete bağlanamaz.

IPv6 Nedir?

90’lı yıllarda, 32-bit nümerik adres sistemi güncellenerek 128-bit adresler oluşturabilmesi sağlanmış ve bu yeni protokole IPv6 adı verilmiştir. Bu protokol, 3.4×10^38 (yaklaşık 340,282,366,920,938,000,000,000,000,000,000,000,000 adet) özgün adres oluşturulmasını sağlayabilir. Yani dünyadaki herkesin bir milyar adet cihazı olsa bile, yeni adresler bakımından bir problem yaşanmayacaktır. O halde, neden herkes internet protokolü sürüm 6 kullanmıyor? Neden halen IPv4 kullanmaya devam ediyoruz?

  • IPv6, geriye uyumlu değildir. Örneğin web siteniz IPv4 tarafından verilen bir adrese sahipse ve İSS’niz IPv6 kullanmaya başlarsa artık sitenize erişemezsiniz. Bunu yapabilmeniz için kullandığınız cihazın her iki protokolü de destekliyor olması gerekir. Modern router cihazlarının çoğu bu desteğe sahiptir ancak dünya nüfusunun büyük bir bölümü halen eski teknolojiler kullanmaktadır. IPv6 protokolüne aniden geçiş yapılırsa, IPv4 adresine sahip web sitelerinin tamamı dünya nüfusunun büyük bir kısmı için erişilemez hale gelecektir. Ayrıca İSS’lerin de her iki protokolü aynı anda desteklemek için çeşitli yatırımlar yapması gerekecektir ve bu da ekstra maliyet anlamına gelir.
  • Kullanıcıların büyük bir kısmı, IPv6 geçişini yapmanın faydalarından haberdar değildir. Daha fazla IP adresi elde edebilmek önemli bir avantajdır ancak bunu ortalama bir kullanıcıya izah edebilmek mümkün değildir. IPv4’den IPv6’ya geçilmesi, ortalama düzeyde kullanıcılar için bir fark yaratmayacaktır. Diğer bir deyişle, İSS’lerin müşteri kitlesinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan kullanıcı grubunun bu yönde bir talebi yoktur.

IPv4 ve IPv6 Arasındaki Temel Farklar

IPv6 nedir sorusunu da cevapladığımıza göre, her iki protokolü karşılaştırarak devam edelim. Bunlardan biri diğerinden daha iyi midir? Bir internet kullanıcısı olarak hangisini tercih etmeniz gerekir? Her iki protokol arasındaki farkları listeleyerek bu soruları yanıtlayabiliriz.

  • Gelişmiş Güvenlik: IPv6, güvenlik dikkate alınarak geliştirilmiş bir protokoldür. IPv4’ün geliştirildiği 80’li yıllarda, günümüzdeki güvenlik risklerinin neredeyse hiçbiri bilinmiyordu. Bu nedenle çok daha savunmasız bir protokoldür ve hatta bazı özellikleri ciddi bir güvenlik riski oluşturduğu için kullanılmamaktadır. Örneğin büyük ölçekli şirketler, zararlı yazılımların yayılmasına neden olduğu için IPv4’ün bir parçası olan ICMB (Internet Control Message Protocol) protokolünü güvenlik duvarları üzerinden engellerler. Aynı protokolün IPv6 versiyonunda ise böyle bir risk yoktur. Kısacası, IPv6 çok daha güvenlidir.
  • Coğrafi Kısıtlamalar Yok: IPv4 adreslerinin yarısından fazlası Amerika Birleşik Devletleri için rezerve edilmiştir. IPv6 içinse böyle bir coğrafi kısıtlama yoktur.
  • Daha Verimli Yönlendirmeler Mümkün: IPv4 adreslerinin uzunluğu değişkendir ve sabit değildir. IPv6 adresleri ise hep aynı uzunluktadır. Bu, yönlendirme (routing) işlemlerinin daha kolay olacağı ve daha az donanım gücüne ihtiyaç duyacağı anlamına gelir.
  • Artık NAT Kullanmamıza Gerek Yok: Ağ mühendisleri, yeterli IPv4 adresi olmaması sorununu NAT (Network Address Translation) metodu ile çözmeye çalışmıştır. IPv6 ise yeterli sayıda IP adresi elde edilmesini sağlayacağından, NAT metoduna olan ihtiyacı ortadan kaldıracaktır. İnternete bağlanan her cihaz, NAT gibi bir aracı olmadan doğrudan birbirleriyle iletişime geçebilecektir. Dolayısıyla internet bağlantıları daha sağlıklı ve daha pratik olacaktır.
  • Otomatik Ayarlar: IPv6’nın en önemli avantajlarından biri de otomatik olarak ayarlanabilmesidir. Diğer bir deyişle, internete bağlanan cihazlar bir sunucuya ihtiyaç duymadan kendilerine IP adresleri atayabilir. IPv6 protokolünde, IP adresleri cihazların MAC adresleri kullanılarak oluşturulur ve her cihazın (telefon, tablet, dizüstü bilgisayar, vs.) MAC adresi kendine özgüdür. Aynı ağdaki cihazlar, MAC adresi kullanılarak oluşturulan IP adresleri sayesinde birbirlerini daha kolay ve hızlı bir şekilde bulur. Yani bir ev veya işyeri ağı kurmak daha kolay hale gelir ve ağ üzerindeki cihazlar birbirlerini görmekte zorlanmaz.
  • Hız Bakımından Bir Fark Yok: Bağlantı hızları bakımından IPv4 ve IPv6 arasında bir fark yoktur. Hatta 6 farklı konumda yapılan bir araştırma, IPv6’nın öncülünden birazcık daha yavaş olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ancak bu hız farkı milisaniyelerden ibarettir, yani internet kullanıcılarının fark edebileceği düzeyde değildir. Ayrıca sadece 6 konumda gerçekleştirildiği için, bu hız farkının her yerde aynı olacağını söylemek mümkün değildir.

Kısacası, IPv6 hem güvenlik hem de teknik bakımdan IPv4’ten çok daha üstündür ve yakın gelecekte varsayılan internet protokolü haline geleceği kesindir. Zira bunun için hiçbir çaba gösterilmese dahi, eninde sonunda IPv4 adreslerinin sınırına ulaşılacak ve yeni cihazların internete bağlanması mümkün olmayacaktır: IPv6 geçişi zorunlu olarak gerçekleşecektir. Örneğin 21 Ağustos 2020 tarihinde, LACNIC (Latin America and Caribbean Network Information Centre) son IPv4 adresini de atadığını ve elinde kullanılabilir başkaca adres kalmadığını ilan etmiştir.

IPv6 Nasıl Etkinleştirilir?

IPv6 nasıl kullanılır sorusunu da kısaca cevaplayalım. Bir Windows bilgisayarda ekranın sağ alt köşesinden Ağ ve Paylaşım Merkezini açın. Kullandığınız bağlantının ismini göreceksiniz. Buraya farenizin sağ tuşuyla tıklayarak açılan menüden Özellikleri seçin. “Bu bağlantı aşağıdaki öğeleri kullanıyor:” yazan yerin altında bir liste göreceksiniz. Bu listede “İnternet Protokolü Sürüm 6 (TCP/IPv6)” yazan yeri bulun ve sol tarafındaki onay kutucuğunu işaretleyin. Hepsi bu kadar: Artık IPv6 kullanabilirsiniz.

VPN Bakımından IPv4 vs IPv6: Bir Fark Var Mı?

VPN sunucularının büyük bir çoğunluğu IPv4 kullanır. Dolayısıyla IPv6 kullanan bir web sitesine erişmeye çalıştığınızda, VPN sunucusu sizi harici bir IPv6 DNS sunucusuna yönlendirecek ve internet trafiğiniz güvenli VPN tüneli dışına çıkmış olacaktır. Bu durum, DNS sızıntısı adı verilen bir güvenlik sorununa neden olabilir. Bu tür sorunları tespit etmek zordur zira internet trafiğinizde dikkatinizi çekecek bir değişiklik olmaz: Böyle bir sorundan etkilenip etkilenmediğinizi anlamak için DNS sızıntı testi yapmanızı öneririz. NordVPN, bu güvenlik riskini engellemek için DNS sızıntı koruması özelliğine sahiptir. Bu özellik, IPv6 trafiğinin büyük bir kısmını etkisiz hale getirerek sizi korur. NordVPN, yakın gelecekte IPv6 desteği sunmayı da planlamaktadır.